Translate

28 Aralık 2014 Pazar

Ölüm -Özdemir Asaf

Ölüm;ben onu çiçeklerle giderken gördüm.
Ölüm;ben onu yaşamları bilerken gördüm.
Obur doymazlıkların obur açlıklarında,
Ölüm;ben onu,varlıkları silerken gördüm

Ama bir de yokluğun ve yüreğin önünde;
Ölüm;ben seni utanç ile titrerken gördüm.


Aşk - Özdemir Asaf

Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin,
Bir ısıtır,bir ağlatır,bir üşütür,bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de bir sağlık gibisin...


26 Aralık 2014 Cuma

Benim Hallerim - Nazım Hikmet Ran

Ey, benim iyimser hallerim
Çabuk aldanışlarım,
Hep inanışlarım,
Alttann alışlarım,
Hatayı hep kendimde buluşlarım
Değmeyecekleri kafama takışlarım,
Yoktan yere akıp giden gözyaşlarım,
Hepinize elveda...
Artık ben kimseinin, 
Hiç kimsesi olmayacağım...

25 Aralık 2014 Perşembe

Kafamda Bir Tuhaflık - Orhan Pamuk

Orhan Pamuk'un üzerinde altı yıl çalıştığı bir roman, bozacı Mevlüt ile üç yıl aşk mektupları yazdığı sevgilisinin İstanbul'daki hayatlarını hikaye ediyor. 1969 ile 2012  arasında kırk yılı aşkın bir süre Mevlüt , İstanbul sokaklarında yoğurtçuluk,pilavcılık,otopark bekçiliği gibi pek çok iş yapar. Bir yandan sokakların çeşit çeşit insanla dolmasını,şehrin büyük bölümünün yıkılıp yeniden inşa edilmesini ,Anadolu'dan gelip zengin olanları izler; diğer yandan ülkenin içinden geçtiği dönüşümlere,siyasi çatışmalara,darbelere tanık olur. Onu başkalarından farklı kılan şeyin,kafasındaki tuhaflığın kaynağını hep merak eder.Ama kış akşamları boza satmaktan ve sevgilisinin aslında kim olduğunu düşünmekten hiç vazgeçmez.

Aşkta insanın niyeti mi dha önemlidir ,kısmeti mi ? Mutluluk veya mutsuzluğumuz bizim seçimlerimize mi bağlıdır,yoksa bizim dışımızda mı gelişip başımıza gelirler ? Kafamda Bir Tuhaflık bu sorulara cevap ararken aile hayatıyla şehir hayatının çatışmasını,kadınların ev içlerindeki öfke ve çaresizleri resmediyor.











17 Aralık 2014 Çarşamba

Whatsapp Okundu (Mavi tik) Özelliğini Kapatma


Günümüzün en popüler mesajlaşma uygulaması Whatsapp’a yepyeni bir özellik daha eklendi. Bu yenilik “okundu” yani “mavi tik” özelliği. Bu özellik ile mesaj gönderdiğinizde karşı taraftan bu mesaj okunursa eğer iki adet mavi tik çıkıyor. Bu mavi tik kullanıcının gönderdiğiniz mesajı okuduğu anlamına geliyor.Bu mavi tik (okundu) özelliğini kapatmak için değişik fikirler bulunmakta. Ama bu yöntemler tam etkili olmamakta. Whatsapp’ın 2.11.444 versiyonu sayesinde bu özellikten tamamen kurtulabileceksiniz. Bu özelliği kapatırsanız ne siz mavi tikleri görebileceksiniz ne de size mesaj atan kullanıcılar mavi tik göremeyecektir.Whatssapp okundu (mavi tik) özelliğini kapatmak için;1-Whatsapp’ın sitesinden son sürüm Whatsapp uygulamasını indiriniz (Eğer telefonunuzda yüklü Whatsapp’ın sürümü 2.11.444 ya da daha yeni bir sürüm ise bu adımı geçiniz).2-İndirdiğiniz .apk uzantılı uygulamayı yükleyiniz.3-Whatsapp>>Ayarlar>>Hesap>>Gizlilik>>Read receipts (okundu) seçeneğinin yanındaki işareti kaldırarak okundu özelliğini kapatabilirsiniz.

NOT: Iphone kullanıcılarının birinci ve ikinci adımı atlayıp güncelleme dağıtıldıktan sonra sadece üçüncü adımı yapmaları yeterlidir.

13 Aralık 2014 Cumartesi

Dizüstü Bilgisayar (Notebook) alırken nelere dikkat etmeliyiz

Laptop alırken izlenmesi gereken üç adım vardır. Bunları sırasıyla değineceğim.
1. İhtiyaçlarınızı Belirlemek
Laptop almaya karar verdiyseniz öncelikle onu ne için kullanacağınızı tespit etmeniz gerekir. Eğer sadece internette gezinip basit ofis yazılımları kullanacaksanız, ucuz bir netbook işinizi fazlasıyla görecektir. Bu tarz laptoplar küçük ekranlı ve tek çekirlekli işlemcisi olan hafif, ucuz ve basit ürünlerdir. Ultra taşınabilir sınıfa giren bu tarz cihazları her an yanınızda taşıyarak internetteki rutin işlerinizi rahatlıkla halledebilirsiniz. Netbook’lar adı üzerinde “internet” için tasarlandıkları için bu cihazlarda oyun oynamak gibi bir amacınız olmamalı. Maksimum pil ömrü ve taşınabilirlik hedeflendiğinden hem az donanım özelliğine sahiptirler hem de zayıf işlemcileriyle size internette gezinebilecek kadar performansı ancak sunabilirler.
Birtakım hesap ağırlıklı yazılımları(grafik ve mühendislik yazılımları gibi) kullanarak iş yapacaksanız, sizi bu konuda sıkıntıya sokmayacak ve yarı yolda bırakmayacak daha güçlü ve pahalı bir ürün seçmelisiniz. Bu ürünlerde işlem gücü en önemli faktör olduğundan en az çift çekirdekli güçlü bir işlemciye sahiptirler. Bunun yanında rahat çalışabileceğiniz geniş bir ekranı olan usb, firewire, HDMI, bluetooth gibi bağlantı arabirimleri destekleyen cihazların tercih edilmesi yerinde olur.
Eğlence ve oyun ağırlıklı kullanım içinse, ürün gamındaki en pahalı cihazlara yönelmek kaçınılmazdır. Bu tarz laptoplarda güçlü bir işlemci, paylaşımsız RAM’a sahip olan ekran kartı ve iyi bir grafik çipseti olmazsa olmazlardandır. İkincil öneme sahip olan şeyler ise, ekranın kalitesi ve soğutma başarısıdır. Ekran oyunlarda ghosting gibi sorunlar oluşturmayacak gözü az yoran kaliteli bir yapıda olmalıdır. Bu laptoplar yüksek mhz değerlerine sahip olduklarından soğutma açısından çok iyi tasarlanmış olmaları gerekir. Aksi taktirde işlemci veya grafik çipseti ısındığı için oyunun ortasında yavaşlayarak oyun zevkine limon sıkan bir laptopu hiçkimse istemez. Soğutma problemleri oyun oynanan ve 1 yıldan fazla kullanılmış olan her 10 laptopun 8’inde görülen bir sorundur.
2.Aradığınız Özelliklerdeki Ürünü Seçmek
İhtiyacımızı belirledikten sonra aranan özelliklerdeki en yakın ürünü seçmek gerekir. İşlemci açısından bakarsak Intel ve AMD arasında pek fark yoktur. Hangi marka size daha sıcak geliyorsa onu tercih edebilirsiniz. Ama genel anlamda oyunlar ve multimedya özellikler açısından Intel bir adım daha önde gidiyor diyebiliriz. Tabi bu noktada fiyat faktörünü de göz önünde bulundurmak gerekir. Çünkü tek başına işlemci fiyatları farklı markalar için benzer seviyelerde de olsa, anakart fiyatları Intel cephesinde oldukça yüksek maliyetler getirebiliyor.
Grafik çipseti olarak Nvidia ve ATI her ikisi de birbirine çok yakın performans vermekteler. Fakat oyun üreticilerinin çoğunun Nvidia ile özel anlaşmalar yaparak optimize edildiğini düşünürsek, Nvidia çipset kullanan cihazlar tercih sebebi olabilir. Bu noktada en önemli konu ekran kartı belleğinin paylaşımsız olmasıdır. Paylaşımlı RAM’a sahip olan cihazlar paylaşımsız olanlara göre ciddi anlamda az performans vermektedir.
Aynı anda kullandığınız uygulama sayısına bağlı olarak RAM miktarını da mümkün olduğu kadar yüksek seçmeye çalışmak mantıklı olacaktır. Fiyatları oldukça alt seviyelere inmişken RAM için verilecek ekstra bedelin performans getirisi oldukça iyi olacaktır. 3GB ve üstü RAM’a sahip olan bir laptop her türlü uygulama ve oyunu hiç sorun çıkarmadan tampon belleğine alacaktır.
Sabit disk alanını gözönüne aldığımızda yine alabileceğimiz en yüksek depolama miktarını tercih etmek her zaman kullanışlı olur. Günümüzde özellikle video anlamında HD(High Definion) yani yüksek tanımlı video içerikleri hayatımıza her geçen gün daha fazla girmektedir. Bu nedenle “Hard Disk ne kadarbüyükse o kadar çabuk dolar” sözünü de aklımızdan çıkarmayarak, sabit disk konusunda kapasiteye önem vermeliyiz. Tabi SSD’lerin yaygınlaşması ile depolama alanında çok daha konforlu günler bizi bekliyor olacak buna eminim.
Geri kalan özellikler sizin isteklerinize göre şekillenecek şeylerdir. Yani işlemci, ram, hdd ve ekran kartı dışındaki özelliklerde dilediğiniz şekilde seçim yapabilirsiniz.
Örnek bir cihazın özellik tablosu üzerinde ne işe yaradıklarını öğrenelim:
Chip Seti: Intel GM45 Chipset (Seçtiğiniz işlemciye göre anakartın üzerinde bulunan kuzey köprüsü yongasıdır. Performans anlamında bir önemi yoktur.)
İşlemci Tipi: Intel Core 2 Duo (İşlemcinin modeli)
İşlemci: P7350 (İşlemcinin model kodu)
İşlemci Cache: 3 MB L2 cache (İşlemcinin önbelleği. Ne kadar büyük olursa; birden fazla uygulamada aynı anda çalışılırken o kadar rahat işlem yapılır.)
İşlemci FSB: 1066Mhz (Front Side Bus hızı, ne kadaryüksek olursa o kadar iyidir. İşlemcinin kuzey köprüsü çipsetiyle olan haberleşme hızının mhz cinsinden karşılığıdır.)
İşlemci Hızı: 2 Ghz (İşlemcinin işlem hızı)
Ekran Özelliği: 15.4″ / 1280 x 800 / WXGA (Ekran boyutu / çözünürlük / görüntü formatı; ekran olarak taşınabilirliği de düşünerek mümkün oldukça büyük ve yüksek çözünürlüklü olanları tercih etmeye özen gösterin.)
Ekran Kartı: Paylaşımsız – ATI Mobility Radeon™ HD 4650 (Belki de en önemli özellik satırı budur. Paylaşımsız olması kesinlikle tavsiye edilir. Ekran kartı modeli için de en performanslı olanın tercih edilmesi büyükönem taşır.)
Ekran Kartı Hafızası: 1024 MB (Ekran kartı için 512 MB üzerindeki bellek miktarı her laptop için gereksizdir. Çünkü laptopların ekran çözünürlükleri çok fazla olmadığından 512 MB üzerine ihtiyaç duymazlar. Hatta 256 MB bile gayet yeterli miktarlardır. Ama önemli olan bu belleğin paylaşımsız olmasıdır.)
Sistem Belleği: 2048MB 800MHz (3 GB ve üzerini tercih edebilirsiniz. Ne kadar RAM o kadar az darboğaz.)
Sabit Disk Kapasitesi: 320GB 5400RPM 8MB (Laptop disklerinin dönüş hızı 5400 RPM olduklarından tampon bellek ve kapasite miktarı dışında bir faktör kalmıyor. Mümkün oldukça yüksek depolama alanı tercih sebebi olmalıdır. Fakat tampon belleğin katkısı zaten yavaş olan bu disklerde pek farkedilmemektedir. Bu nedenle fazla önemi yoktur.)
Optik Sürücü:       DVD Dual Yazıcı (Günümüzde kullanımı her ne kadar azaldıysa da, olması iyi birşeydir fakat çok yer kapladığından olmaması da tercih edilebilir.)
Klavye: TR/Q (Türkçe Q klavye, olmazsa olmazların başında gelir. Diğer türü de F klavyedir. F klavye Türkçe için uygun daha uygun olsa da kullanımı yaygın olmadığından tercih edilmez.)
Kablosuz İletişim: Wireless 802.11a/b/g/n (Kablosuz internet bağlantısı kurmak için gereklidir yani olmazsa olmazdır.)
Bluetooth Özelliği: Yok (Cep telefonu ve kablosuz mouse-oyun kumandaları gibi cihazları laptopunuza bağlamak veya kullanmak istiyorsanız, bu arabirimin olması gereklidir.)
USB (Adet): 2 (En az 3 USB girişi tercih edilmelidir.)
FireWire: Yok (Daha çok video kameraları bağlamak için kullanılan yüksek hızlı bir veri iletim potudur. 60 MB/saniye gibi veri akışlarını mümkün kılar. Video işleriyle uğraşanlar için önemlidir.)
10/100 Ethernet: Var (İki bilgisayarı veya harici modemleri kablo ile bağlamak için gerekli olan ethernet portudur. Olmazsa olmazdır.)
Pil Ömrü (Saat): 2 (Pil ömrü minimum 2 saat ve üzeri olması şarttır. Daha azı pek bir işe yaramaz. 3 saat ve üstü tercih sebebidir.)
HDMI: Yok (Günümüzün ve geleceğin görüntü ve ses arabirimidir. Tek birince kablo üzerinden yüksek tanımlı görüntü ve ses iletimi yapabildiğinden çoğunlukla tercih edilmektedir. LCD, plazma veya LED televizyonların bağlantı şekilleri budur. Bu girişin olması büyük avantajdır.)
Webcam: Var (Karşılıklı videolu görüşme yapmak için tercih edilir. Fazla önemli değildir.)
Parmak İzi Okuyucu: Yok (Sizden başkasının bilgisayarınızı kullanmasını istemiyor ve önemli bilgilerinizi taşıyorsanız, önemli bir özelliktir.)
Kart Okuyucu: 5-in-1 (SD , MMC , MS , XD , MS PRO) (Cep telefonu, dijital fotoğraf makinası gibi cihazların hafıza kartlarının okunmasını sağlayan kısımdır. Oldukça gereklidir.)
Ağırlık: 2.9 Kg (2 kg seviyesi makul ağırlıklardır.)
Boyutlar: 358 x 256 x 37.0 / 41 mm
3. Fiyat – Performans Karşılaştırması Yapmak
Özellikleri benzer olan cihazları internetteki alışveriş siteleri üzerindeki karşılaştırma tablolarından veya bizzat kendiniz karşılaştırarak değerlendirmeli ve en uygun fiyatlı olanı seçmelisiniz. Kalite açısından Sony, Apple, Alienware gibi üst düzey cihazlar hariç; bütün laptoplar birbirine benzer özellik ve performans sunmaktadır. Tercihinizi bunlardan ucuz olanı yönünde kullanmak mantıklı olacaktır. Fakat benim tavsiyem bir laptopu almadan önce internette ısınma problemi yaşanıp yaşanmadığı konusunda ufak bir araştırma yapmanız yönündedir. Eğer cihaz hakkında birçok yerde ısınma şikayetleri okuduysanız, kesinlikle o laptoptan uzak durum derim. Alacağınız dizüstü bilgisayar şimdiden hayırlı olsun.

10 Aralık 2014 Çarşamba

Facebook'a nasıl reklam verilir ?

Facebook’a Nasıl Reklam Verilir

Sosyal medya, firmanızı, ürünlerinizi veya kişileri tanıtmak için günümüzün en güçlü medyası. Durum böyle iken Sosyal medyada büyük bir reklam dünyası ortaya çıkmış durumdadır. Özellikle Facebook’un çok fazla ilgi gören bir mecra olmasından dolayı, kullanıcılar Facebook’a reklam vermek isteyebilir. Sayfanızı veya gönderilerinizi daha fazla kişiye göstermek , erişmek için Facebook reklamları çok ciddi bir katkı sağlamaktadır. Ozengen.com takipçileri; Facebook’a nasıl reklam verilir ? Facebook reklam sırları nelerdir ? Reklam verirken nelere dikkat etmemiz gerekir ? gibi birçok konuya değinmeye çalışacağız.
Facebook’a reklam vermeye karar verdiniz fakat bu konuda hiç bilginiz yoksa yazımızı okuyarak az da olsa kafanızda birkaç fikir canlandırmaya çalışacağız. Öncelikle temel bilgilere değinelim. Facebook’a reklam vermek için aşağıdaki aşamaları gerçekleştirebilirsiniz.

Reklam nasıl verilir ?

Öncelikle Facebook hesabımıza giriş yaparak sol alt menüde bulunan “Reklam oluştur” seçeneğine tıklıyoruz.
Reklamlarınızı ne amaçla verdiğinizi netleştirmeniz gerekiyor. Reklamlar için aşağıdaki seçenekleri kullanabilirsiniz. Peki bu seçenekler ne anlama geliyor ?
Sayfa Gönderisiyle Etkileşim: Sayfanızdaki gönderilerin reklamlarını yayınlayabilirsiniz.
Sayfa Beğenmeleri: Beğeni arttırma amacıyla oluşturulan , Sayfayı beğen önerisi ile çıkan reklamlar.
İnternet Sitesine Tıklamalar: Sitenizin tıklanma trafiğini arttırma amaçlı yapılan reklamlar.
İnternet Sitesi Dönüşümleri: Sitenize üye sağlama veya E-ticaret sitelerinde ürün satışı yapma gibi dönüşümler.
Uygulama yüklemeleri:  Oluşturduğunuz uygulamayı daha fazla kişiye ulaştırma ve yükleme amaçlı yapılan reklamlar.
Uygulamayla Etkileşim: Uygulamalarınızın tanıtımını yapma.
Etkinlik Yanıtları: Oluşturduğunuz etkinlikleri daha fazla kitleye ulaştırma.
Teklif Alımları: Tekliflerinizin tanıtımını yapma.
Video Görüntüleme: Videolarınızın izlenme sayısını arttırma, daha geniş kitlelere gösterimini sağlamak için yapılan reklamlar.
Bu seçeneklerden size en uygun olanı seçerek devam edebilirsiniz.

Öncelikle hedef kitlenizi seçmelisiniz. Paranızın boşa gitmemesi için bu seçenek çok önemlidir. Facebook reklamlarının en güzel yanı belirli bir kitleye reklam yapabiliyor olmanızdır.
Örneğin; bir bebek ürünü satıyorsanız bunu evli ve çocuk sahibi olan kişilere göstermeniz gerekmektedir.
Gençlere yönelik bir sayfanız varsa hedef yaş grubunuzu bu yönde belirlemeniz ve hedeflerinizi bu şekilde oluşturmanız gerekmektedir.
Hedef kitlenizi ne kadar doğru seçerseniz o kadar iyi sonuçlar alabilirsiniz. Bütün sosyal medyareklamlarında hedef kitleniz çok çok önemlidir. Doğru bir seçenek ile çok iyi sonuçlar elde edilebilir.

Son olarak bütçe ayarlarınızı yapılandırmalısınız. Toplam ve günlük bütçe olarak iki farklı seçeneği kullanabilirsiniz. Reklam gösterimleriniz belirlediğiniz bütçeye ulaştığı zaman otomatik olarak durur.
Sitenizin reklamını yapıyorsanız günlük bütçe belirleyerek, günlük düzenli olarak belirli bir hit sağlamak faydalı olacaktır. Sayfa beğenisi arttırmak için toplam bütçe kullanabilirsiniz. Bu ve buna benzer durumlarınızısayfanızın kitlesine göre ve reklam türünüze göre belirlemelisiniz
Son olarak metin ve görsel düzenlemeleri yaparak reklamlarınızı yayınlayabilirsiniz

Hacker nasıl olunur ?


Bu Kelime bir çok internet kullanıcısını cezbeder . "HACKER" Herkes Hacker olmak ve hacker olarak tanınmak ister . Çün ki , Hackerler İnternet Dünyasının Krallarıdır. Bilgili bir hacker Sistemlere sızarak istedigini alır , Bir Hacker ; Polis , Savcı , Yargıç ve aynı zamanda İnfaz Memurudur. Yani Bilgisini kullanarak bir kişiyi veya bir sistemin açıgını yakalar , Sorgular , cezayı keser ve infazı uygular.. Bu özelliklere sahip olan bir kişi olmak bu yüzden her internet kullanıcısının hayalidir.

Peki Bu seviyeye bu insanlar nasıl geliyorlar , 1-2 ay hack dünyasını araştıran bir kişi hemen bu seviyeye gelebilirmi ? , Tabiki hayır . Bu seviyeye gelmek için ; bilgi , birikim , emek , okuma , testler ve bir çok zaman ister. Diğer İnsanlar Dışarıda gezip dolaşırken , Chat odalarında kız tavlamakla meşgulken , Msn de lak lak yapmakla meşgulken , Bu Kişiler Her gün bıkmadan usanmadan araştırmaktadırlar .. Araştırdıkları konuları devamlı test etmekte ve her gün yeni bir şeyler öğrenmek için canlarını dişlerine takmaktadırlar. En Ufak bir hatada başka hackerlere yakalanacaklarını çok iyi bilmekte ve bu yüzden kendi güvenliği için ve saldırı strajileri için her gün internetde dokumanlar okumakta ve testlerini yapmaya devam etmektedirler.

Hackerlerin amacı nedir ? Böyle bir soru soruldugu zaman hiç bir hacker ben hacker olucam diye yola çıkmaz. Zamanla bilgi ve birikimi onu hacker olmaya itmiştir. Artık geri dönulmez bir yola girdigini anlamıştır. Kendine bir amaç çizer. Bunlar gunumuzde genelde , İllegal hosuna gitmeyen siteleri hacklamak , Sistem açıklarını tespit edip O sisteme sızarak sistemin guvenlı olmadıgını belirtmek en buyuk zevkleri arasındadır.

Hackerler Biraz da EGOist olurlar. Kimileri her ne kadar Hackerler Tanınmaz , En iyi hacker kendini gizleyen hacker vb gibi laflar desede , bu laflar çoluk , çocuk laflarıdır. Bir hacker Sisteme girdiginde mutlaka kendini gizler , kendini tespit ettirecek şeylerden uzak durur. Fakat Hack Dünyasında ismini duyurmak mutlaka o da isteyecek ve tanınmak isteyecektir. Fakat Gerçek bir hacker bir iş yaptıgı zaman tam yapar , öz yapar .. Yaptıgı iş duyuldugu zaman , Sagır sultan bile duyar.. Zahten hiç bir hacker , Bir Sisteme girdiginde koca koca puntolarla kendi adını soyadını adresini yazarak , bırakacak hali yoktur. Yaptıgı sadece sistemde açık oldugunu göstermek ve kendisinin yaptıgını ispatlamak için kendi logosunu veya rumuzunu bırakmaktır.

Bir de Lamer deyimi vardır. İnternetde herkes birbirine - bırak onu ya o lamer , vb laflarlda karsısındakini kucuk gostermek ister. Peki Lamer olmak bu kadar kötümüdür ki , Bir kişiyi kötülemek için hacker yerine lamer denilir. Kısaca Lamer Hack öğrenmeye çalışan insanlara denir. Bir çok hack tekniklerini bilmedikleri için ve daha yeni öğrendikleri 2-3 teknikle her yeri hacklayacaklarını veya hacklamak zorunda olduklarını sandıkları için , arkadaş çevresinde gülünç duruma düşerler , Bu yuzden Lamer diye adlandırılırlar.. Günümüzde binlerce hack grubu adı altında faaliyet gösteren hack grupları vardır. Bu hack gruplarına diğer hack grubu nasıldır diye sorsanız ? Verecekleri cevap şu olur : - bırak o lamerleri , onlar lamer... Evet herkes kendini hacker sanmakta ve karsı kişiyi hemen lamer ilan etmektedir. Lamerler İnternet Hack Dünyasının eğlenceleridir. Lamersiz Hack dünyası olmaz. Bu bir gerçektir. Fakat Hack öğrenirken , Sağda solda arkadas grubuna vb çevresıne yapamayacagı seyleri yapacakmış gibi anlatmayan ve öğrenmeye devam eden acemi hacker adaylarına Hack dünyasında "ÇÖMEZ" denir. Her çömez zamanı gelince gerçek bir hacker olur.

Bir çogunuzun sorusunu duyar gibiyim ; Peki biz gerçek hackerler ile lamerleri , çömezleri nasıl ayırt edicez diyorsunuz .. cevabı gayet basittir. Bir şahısı tanıyorsanız yapmanız gereken aşağıdaki yazılan Bir hackerin Bilmesi gereken bilgiler Başlığındaki konulardan bir kaç soru sorup cevap istemeniz yeterlidir. Biraz Biliyor , elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorsa Çömezdir . Konuların hepsini biliyor ve size anında cevap verıyor ve sizin anlamadıgınız konuları bile açıp size detaylı yardım etmek istiyorsa , Bilinki O an Bir Hacker le konuşuyorsunuz. Bu kişilere Saygıda kusur etmeyin. Fakat Sordugunuz sorulara kaçamak cevaplar verıyor ve - Bu ne lam ehuhe , veya dur olm şimdi işim var sonra bakarız . gibi sorudan kaçmaya çalışıyor ve halk usulu konuşmaları varsa ve " Hacker oldugunu konuşmaları ve yazı ile iddaa ediyorsa " Bilinki Siz bir lamerle konuşuyorsunuz. Lamerler Genelde Halk usulu yazışırlar. Gerçek Bir Hacker Bu tür konuşmaları anca ve anca kendi seviyesindeki arkadaş grupları ile yapar. Günümüzde birde şu olgu vardır ; "- Bir hacker bir siteyi hemen hacklar veya bir maili hemen alır, vb.. " Maalesef yoktur öyle bir şey. Birisine " - sen madem hacker sin şu siteyi hacklada görelim "diyenler Lamerin ta önde gidenidir. Durum öyle olsaydı ve her site hemen şıp diye hacklansaydı , Her mail hemen alınsaydı, Her sisteme hemen girilseydi İnternetde Güvenlik diye bir şey kalmazdı. Muhakkak her yazılımın , her sistemin zamanla açıgı çıkar . Fakat bunlar zamanla ve araştırarak olur. Hiç bir kimse hiç bir yeri hemen hacklayamaz. Gerçek bir hacker - kendine bu türden isteklerle gelen kişilerden uzak durmalıdır. Çunki gerçek bir hacker bir sisteme girmemin hemen kolay olmadıgını çok iyi bilmektedir. Bir hacker açıklardan yararlanır ve o açıgı sömürerek sisteme girer. Gerçek bir hacker neler yapabilecegini , neler yapamayacagını çok iyi bilir...

BİR HACKERİN BİLMESİ GEREKEN BİLGİLER VE DİLLER

Web tabanlı
Html
Java
Php
Asp
Cgi
MySql
DB
vb. Web tabanlı Programlama dillerini

Web Design

Flash
Adobe
Frontpage
vb Web Design Programlarını

Programlama Dilleri

C++
Delphi
C
Visual Basic
Duz Basic
vb ..

İşletim Sistemleri

Windows
Linux


Ayrıca iyi bir hacker Exploit kullanmasını bilmeli ve Exploit yazacak dereceye gelmelidir.

Ayrıca Bir kişi bir konuda uzman olabilir ama diğer konuyu bilmiyordur. Fakat hackerlık gibi bir iddaa sı yok ise Bu kişilere Konularında Uzman Kişiler denir. Bu tür kişilere saygı duyulmalı ve muhatap olunuyorsa konuşmalara dikkat edilmelidir.

Bunların hepsini internette bol bol araştıracak , uygulayacak ve öğreneceksiniz.

Ayrıca yeni çıkan tüm bilgileri de takıp edeceksiniz.

Bir Acık Tespit eden ( İnternet - Security ) sitesine baglı olucaksınız. Her konuda yardım isteyebileceginiz bir arkadasınız muhakkak olmalı. Tek Hacker Olunmaz. Mutlaka bir gruba dahil olmalısınız. Siz tek başınıza binlerce kişi tarafından yazılmış bir yazılımın açıklarını bulamazsınız. Belki bir tane bulursunuz, ama gruptaki diğer arkadaşlarınız da başka bir açık bulur. Böylelıkle belki sizin 3-4 ayınızı alıcak bir açık başkası tarafından tespit edilmiş ve sizde bundan faydalanmıs ve boş yere zaman geçirmemiş olursunuz. İnternet de bazı gerzekler vardır. Bir açıgı kullandıgınız zaman , - Onu başkası bulmus , sen kullanıyorsan , sen lamersin derler , Bu türden başkasının buldugu açıgı kullananlara. Bir hacker Böyle gerzeklerle uğraşmamalıdır. Durum böyle olsaydı, Dünyada o zaman bir tane hacker olurdu. Her açıgı o bulmak zorunda kalırdı.. Gerçek bir hacker Böyle Gerzeklere prim vermez. Muhatap oluyorsada daha hack işinin mantıgını anlamamış böyle kişilerle muhatap olmaktan hemen hızla uzaklaşmalıdır.



Gerçek bir hackerin Bunların hepsini öğrenmesi ve yapması - uygulaması zaten en az 4 Yılınızı alır. Bu 4 Yılda da yeni sistemler yeni programlar yeni açıklar çıkar. Hack işi böyle sürüp gider....

Nereye kadar gider ? İlgili hacker olan kişi doyuma ulaşıncaya kadar gider. Doyuma ulaştıktan sonra hack işlerini bir kenara bırakıp , Göle balık tutmaya gitmesi gerektiğine , Gezip dolaşıp Reel arkadaşlarına zaman ayırması gerektiğine , Ailesine , işine daha çok zaman ayırması gerektiğine inanır... Ve Gerekenide Yapar...

Hacker Olmak isteyenler için yazılmıştır.




Facebook hesabınız sizden habersiz beğeni mi yapıyor ? Beğeni virüsü

Facebook ‘da son zamanlarda yaygınlaşan sizden habersiz sayfaları beğenme konusunda birçok kişi sorun yaşamakta.
Aşağıdaki maddeleri uygularsanız sorunu giderebilirsiniz
1) En önemlisi Facebook hesabınız açık olduğu zamanlarda bilmediğiniz, emin olmadığınız güvenilir olmayan sitelerde gezinti yapmayın. (Farklı sitelerin kodlarında bazı iframe tarzı kodlar ile eğer ki Facebook’ta oturum açtıysanız sizin haberiniz olmadan otomatik olarak abone olma veya beğenme olayı gerçekleşiyor)
2) Facebook’ta uygulamalar kısmından bilmediğiniz uygulamaları kaldırabilirsiniz.
3) Tarayıcılar için;
İnternet Explorer ise -> Özellikler – Gelişmiş – Fabrika Ayarlarına Dön seçeneği ile tarayıcınızı sıfırlayınız. (Önemli: Tarayıcınızda kayıtlı olan tüm şifreler, input verileri, toolbar vs vs gider. Tarayıcınız ilk günkü ayarına geri döner)
 
Google Chrome ise -> Sağ üstte 3 tane alt alta çizgi görünen simgeye tıklatıp oradan Ayarlar sekmesine tıklatın. Aşağıda “Bu kullanıcıyı sil” butonuna tıklatıp evet’e basarak Chrome’u sıfırlayabilirsiniz. (Önemli: Tarayıcınızda kayıtlı olan tüm şifreler, input verileri, toolbar vs vs gider. Tarayıcınız ilk günkü ayarına geri döner)
Firefox ise -> Her şeyi kapatın ve başlat – çalıştır – firefox -P yazıp enterlayın. Karşınıza gelen sekmelerden yeni kullanıcı oluşturup eski kullanıcıyı silin. (Önemli: Tarayıcınızda kayıtlı olan tüm şifreler, input verileri, toolbar vs vs gider. Tarayıcınız ilk günkü ayarına geri döner)
4) Sistem yapılandırma yardımcı programını açarak (başlat – msconfig) Başlangıç sekmesinden bilmediğiniz veya şüphelendiğiniz programların yanındaki tiki kaldırın. Akabinde Hizmetler sekmesine gelip Tüm Microsoft Hizmetlerini Gizle’nin tikine basıp yine bilmediğiniz veya şüphelendiğiniz programların yanındaki tiki kaldırın.


Facebook takipçi özelliği nasıl açılır ?

Facebook’ta takipçi özelliğini kullanmak, takipçi ayarlarını açmak için aşağıdaki ayarları yapabilirsiniz. Aşağıdaki işlemi gerçekleştirerek takipçilerinizi açabilir ve takipçilerinizin gizlilik ayarlarını düzenleyebilirsiniz. Facebook takipçi özelliği nedir ? ne işe yarar ? buna biraz değinelim. Birisini arkadaş olarak eklediğinizde, o kişiyi otomatik olarak takip edersiniz ve o da otomatik olarak sizi takip eder. Bu da birbirinizin gönderilerini Haber Kaynağında görebileceğiniz anlamına gelir. Arkadaşınız olmayan birisini takip ettiğinizde, o kişinin herkese açık olarak paylaştığı gönderileri Haber Kaynağınızda görebilirsiniz.

Birisini takip etmek ne demektir ?
Birisini takip ettiğinizde, o kişinin gönderilerini Haber Kaynağınızda görürsünüz. Arkadaş olduğunuz kişileri otomatik olarak takip edersiniz. Gazeteciler, ünlüler, siyasetçiler ve arkadaş olmadığınız ancak ilgi çekici bulduğunuz diğer kişilerden, kendilerini Herkesin takip etmesine izin verenlerin gönderilerini de takip edebilirsiniz. Bazı tanınmış ve yüksek sayıda takipçisi olan kişiler, Facebook tarafından doğrulanır ve iddia ettikleri kişi olduklarından emin olmanız için adlarının yanında mavi bir kart () bulunur. Tüm özgün profillerin doğrulanmadığını ve profilinizin doğrulanmasını talep edemeyeceğinizi unutmayın.

 
Takip ettiğiniz kişiler veya sizin takipçileriniz gizilik ayarlarında profilinizi sizin belirlediğiniz gizlilik ayarlarında görüntüleyebilir. Özellikle kullanıcıların sizi eklemek yerine takip etmesini istiyorsanız, bütün bilgilerinizi takipçilerinizle paylaşmak istemiyorsanız bu ayarları bu şekilde düzenleyebilirsiniz. Şimdi işlemi nasıl yapacağınızı anlatalım.
Facebook “Ayarlar” sayfasına giriş yapıyoruz.
"Beni kimler takip edebilir” seçeneğini Herkes olarak veya arkadaşlarım olarak düzenleyerek açabilirsiniz.
Takipçilerinizin gönderilere yorum yapmasını istiyorsanız, Takipçi yorumlarından seçeneği açmanız gerekiyor.
Ayrıca Takipçi bildirimlerinden, takipçilerinizin hesabınızdaki hareketleri bildirim olarak alabilirsiniz.


8 Aralık 2014 Pazartesi

Sabah uykum -Ahmet Batman

Belki bir kitabın aynı sayfasında ağlamışızdır. İşte bu haberimiz olmadığı halde dünyanın en güzel karşılaşması olabilir. 

Ben anlam veremiyorum yani neden bittiğine değil madem bitecekti neden bu kadar hevesli başladık? Ben ikimizdeki bu hevese anlam veremiyorum. Ne oldu bize bilmiyorum ama iyi şeyler olmadığını çok iyi biliyorum. Ya çok yanlış zamanda karşılaştık ya da hiç karşılaşmaması gereken iki insandık. Biz neydik bilmiyorum. Sevgili desem değil, aşık desem değil bildiğin rastlantıydık işte ondan öte gidemedik.




Kapalı Gişe Yalnızlık - Serkan Özel

Canı yanardı... "Geçmiş olsun!" derdim.
Yüreği burkulurdu... "Geçmiş olsun!" derdim.
"Ama seni seviyorum..." derdi. "Geçmiş olmasın!" derdim.
Niye biliyor musunuz?
Çünkü aşktı benim tek derdim...
Ama her şey gibi bu aşka da geçmiş oldu.
Zaten "Güzellik geçicidir..." demişlerdi ve haklıydılar çünkü benim sevdiğim de bir güzellik yaptı ve bizi geçmiş oldu.
Sonra ne mi oldu?
Sonrasını biliyorsunuz zaten...
Hem o benden geçmiş oldu hem de ben kendimden geçmiş oldum...
-Serkan Özel-



Yaralı -Kahraman Tazeoğlu

Artık hatırlanmaya değecek kadar bile kalmadın. Seni unutmak hakkım! Unutkan biri değilimdir ama sen bende hatırlanacak hiçbir şey bırakmadın. Benim unutulmuşum olmak bile güzeldir, bil. Aşk mı? Aramızda kaldı; içimizde değil… Yanlış aşkta doğru aranmaz. Ama yine de oku istiyorum. Cümlelerimde gizlenmiş duygudan ne anladığını benim nasıl yazdığım değil, senin nasıl okuduğun belirler. 

"Kör müydü gözlerin, nasıl göremedin" diye sordular senden sonra. Kör değildim. Ve hayatımda en çok iki kere parlamıştı gözlerim. Birincisi seni ilk gördüğüm, ikincisi giderken ardından baktığım gün. İlkinde aşkın ışığından, ikincisinde gözyaşlarımdan… O iki anın arasındaysa hep kapalıydı gözlerim. Aşkına inandığımdan. 

Kör değildim, sadece güvenmiştim!

Not: Bugün seni düşünmeden yaşayabilmeyi başardığım ilk gün. Hadi topla seni benden. Kalbim seni uğurluyor. Al bu yara sende kalsın. Artık beni acıtmıyor.


Mustafa Kemal'in Muhafızı Topal Osman - Ümit Doğan


Yıllardır Cumhuriyet tarihi ve Atatürk konusundaki yalanlara, yanlışlara, yutturmacalara, çarpıtmalara yanıt vermeye çalışan bir tarihçi olarak şunu söyleyebilirim ki, genç araştırmacı Ümit Doğan, elinizdeki kitabında Cumhuriyet tarihinin istismara en açık, birbirine bağlı iki olayını, (Ali Şükrü Bey cinayeti ve Topal Osman'ın öldürülmesi)adeta bir "tarih dedektifi" gibi delillerle, belgelerle, bilgilerle, başarılı analizlerle aydınlatmıştır. Böylece Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarının en büyük kozlarından birini ellerinden almıştır. Tebrik eder, başarılarının devamını dilerim.
-Sinan Meydan - 

Ümit Doğan'ın bu kitabı İstiklal Harbi dönemine ve Cumhuriyetimizin kuruluş aşamasına karşı en haksız ve insafsız saldırıların yapıldığı bir dönemde genç bir bilim adamının tarihimizin bu dönemi ile ilgili çok önemli bir şahsiyeti olayların örgüsü içinde nasıl anlatabileceğini gösteriyor. Ümit Doğan'ın bütün genç araştırmacılara örnek olabilecek bir çalışma disiplinin ürünü olan bu çalışmasını okuyucuya takdim etmekten gurur duyuyorum.
-Prof.Dr.Ümit Özdağ -


Muhsin Yazıcıoğlu Suikasti - Selman Kayabaşı ,Orhun Ertuğrul Bozok


"Siyasî suikast, ya bir şahsa ya bir makama ya da bir projeye kast edilerek düzenlenir. Mesela ABD Başkanı John F. Kennedy, şahsa yönelik bir suikasta uğramış ve onun yerine farklı bir isim başkanlık koltuğuna oturmuştur. Burada ele geçirmek istediğiniz makam için size engel olan, o makamı sizin menfaatiniz için kullanmayan bir adam vardı, ortadan kaldırdınız. Muhsin Yazıcıoğlu, şahsına veya makamına yönelik bir suikast değil; bir ekiple birlikte içinde yer aldığı 'projeye' kast edilen suikasta uğramıştır. Kimse, Muhsin Yazıcıoğlu'nu öldürmek isteyenlerin, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanlık makamını ele geçirmek istediğini iddia edemez veya onların siyasî çıkarlarına Yazıcıoğlu'nun tek başına engel olduğunu söyleyemez. Bu suikast, devlet-i ebed müddet fikrine bağlı bir ekibe ve o ekibin projesine kast eden çok daha derin, çok daha karmaşık bir okuma gerektiriyor. İşte şimdi biz bu projeyi detaylandıralım..." 

"Muhsin Yazıcıoğlu suikastı, 1 Mart Tezkeresi sonrası Türkiye siyasetini doğru okumadan anlaşılamaz. Biz, devlet olarak doğal sınırlarımızı 1912 yılındaki haritamızı göstererek ifade ediyorsak Musul, Kerkük konusunda elbette bazı iddialarımız var demektir. Muhsin Başkan, Türkiye'yi Türkiye Cumhuriyeti diye değil, Gök-Türk, Selçuklu, Osmanlı gibi bir Devlet-i Aliyye felsefesiyle tanımlayan biriydi. 1 Mart Tezkeresi'nin öncesinde devlet kurumlarımızda ortaya çıkan bu millî refleks, Türk ordusunun olası bir Irak Federasyonu ihtimalinde sınırın ötesine geçmesinin gerektiğini savunuyor ve buna hazırlık yapıyordu. Nitekim, tezkereden hemen sonra çuval hadisesi, Türk askerine 'Seni Irak'ta istemiyoruz' mesajı veriyordu. Biz bu mesajı kabul etmedik ve işte bu yüzden, Dağlıca Baskını, Aktütün Saldırısı gibi adeta bir savaş haliyle muhatap kılındık. 1993'te 33 Er'in öldürülmesi hadisesi ne ise Dağlıca ve Aktütün de aynı projeye karşı atılmış adımlardı. Zaten, 1993'te Turgut Özal'ı, Eşref Bitlis'i, Adnan Kahveci'yi bu proje sebebiyle kaybettik. Şu asla unutulmasın: devlet, intikamını alabildiği sürece devlettir ve Türk devleti de elbet bir gün Başkan'ın intikamını alacaktır." 

-Muhsin Yazıcıoğlu vefatından önce 33 askerimizin öldürülmesi olayıyla ilgili hangi çalışmaları ve görüşmeleri yaptı? Bu olayı araştırarak nasıl bir yere varmak istiyordu? 
-Dağlıca Baskını'nı ilk haber alan ve Cumhurbaşkanı'na telefon ederek haber veren Yazıcıoğlu, bu baskından sonra askerlerle hangi konuları tartıştı?
-Dağlıca Baskını'nın bilinmeyenleri ve istihbarat raporları... 
-Devlet Denetleme Kurulu raporunda ortaya çıkan skandallar ve şüpheler... 

Orhun Ertuğrul Bozok, belgelere ve istihbarat raporlarına göre son on yılın bilinmeyenlerini yazdı; Selman Kayabaşı analiz etti.